Kültürün Kayıt Altına Alınması, Korunması ve
Kuşaklar Boyu Aktarımı
Yörük Kültürü, ulusal kültürümüzde
önemli yeri olan bir kültürdür. Yörükler
kilimlerinde sanatı, yaylalarında
özgürlüğü, sofrasında misafirperverliği,
gününde çalışkanlığı barındırır. Toplumun
birbirine ve değerlerine bağlı kalabilmesi
için eşsiz öneme sahip kültürlerin
nesillerce devam ettirilmesi
gerekmektedir. Değişen çağda hayat
içerisinde devam ettirilemeyen kültürel
değerlerin kalıcılığı açısından belgeler
önemli bir yer tutmaktadır. Bu çerçevede
kütüphanemiz sahip olduğu koleksiyonlar
ile araştırmacılara destek vermek ve
kültürel değerlerimizin kuşaklar boyu
aktarılmasına katkı sağlamak
istemektedir. Bugün Yörük Kültürü’yle
ilgili bu aktarımda aracı olmamızı
sağlayan ise saygıyla andığımız çok
değerli Ulla Johansen ve Josephine
Powell’dır.
Görsel 1: Koç Üniversitesi Kütüphaneleri
Josephine Powell Slide Collection
Türkiye Cumhuriyeti’nin Temeli Kültürdür.”
Mustafa Kemal Atatürk
Yarım yüzyıldan fazla zaman önce 1950’lerin
Anadolu’suna tutkularının peşinden gelen Ulla
Johansen ve Josephine Powel rük
Kültürü’nü kayıt altına alan iki önemli isimdir.
Ulla Johansen altı ay boyunca Yörükler ile
birlikte yaşamış, onların yaşam tarzını
gözlemlemiş, benimsemiş ve kayıt altına
almıştır. Powel köyleri ve obaları gezerek
göçebelerin geleneklerini, dokumaların son
örneklerini fotoğraflamıştır. Bu iki kişinin en
belirgin ortak yönü kuşkusuz tutkudur. Her ikisi
de göçebelerin yaşamlarıyla büyülenmiştir.
Herkesin hayatta gerçekleştirmek
istediği arzuları vardır. Benimki de
Türk diline mensup göçerleri
tanımaktı. Göçerleri çadırlarının
içinde, sürülerinin arasında oldukça
kaygısız, doğaya yakın bir yaşam
sürdürdükleri bilinen güzel insanlar…”
Ulla Johansen
Dünyanın henüz bu kadar küreselleşmediği, coğrafyaların birbirine çok uzak olduğu
zamanlarda bir yabancı olarak göçer çadırında yaşamaya başlamak ancak Ulla Johansen’in
tutkusunun bir sonucu olabilirdi. Üstelik bu süre boyunca Yörüklerin yaşantısına her yönüyle
uyum sağlamaya çalışmıştır. Kimi zaman sıra halinde yaylaya tırmanan develere Katar başı
olmuştur, kimi zaman Yörük kadınlarının maharetli ellerine imrenip yünden ip eğirmeye
çalışmıştır. Onlardan birisi olmuştur Ulla Johansen.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ilk kez bir yabancı olarak 1955 yılında Türkiye’yi gezen
Jopsephine Powell da aynı tutkuyla dokuma sanatı incelikleriyle fotoğraflamıştır.
Josephine Powel’ın göçebeler
ile ilk tanışması, göçebeleri
bulmak üzere çıktığı yolda
tesadüfen bir göçebe çadırına
rast gelmesiyle başlamıştır.
Tanıştığı göçebeler sürekli göç
halinde olan son aşiretlerden ,
Hatay ile Kayseri dolaylarında
göç eden Saçıkaralar aşiretidir.
Görsel 2: Koç Üniversitesi Kütüphaneleri Josephine Powell
Slide Collection
1978 Solaklar Yaylası'nda Saçıkara Yörük çadırları.
Çadırın üstünde ipe asılı kilim ve yerde bakır
kazanlar görülüyor.
Ulla Johansen ve Josephine Powell’ın yazdığı ve onlar hakkında yazılanları okudukça,
çektikleri fotoğraflara da başka bir gözle bakmaya başlarşınız. Onların arşivlerini incelerken,
kitaplarını okurken Yörüklerin zorlu hayatının içindeki incelikleri ve sanatı görmekle birlikte
Powel ve Ulla’yı tanıyıp derin bir saygı duymaya başlıyor insan. Okumaya bu yazının da
ortaya çıkışını sağlayan ve kaynakçada yer alan kitaplardan başlanabilir.
Kaynaklar
Josephine'in gördüğü : 20. yüzyılda Anadolu'nun kırsal yörelerine fotoğrafik
bakışlar / Derleyen Kemberly Hart.
50 yıl önce Türkiye'de yörüklerin yayla hayatı yazan, fotoğraflar, Ulla Johansen
; çeviren, Muallâ Poyraz.
Suna Kıraç Kütüphanesi Dijital Koleksiyonla
Ulla Johansen Anadolu Etnoloji Koleksiyonu
Josephine Powell Dia Koleksiyonu